Yorgun, stresli ya da üzgün olduğunuz bir anda kendinizi mutfağa giderken bulduğunuz oldu mu? Üstelik mideniz gerçekten aç olmadığı halde… İşte bu durumun adı: duygusal açlık.
Modern yaşamın temposu, duygularımızı bastırmak ya da yönetmekte zorlandığımız anlarda bizi yiyeceklere yönlendirebiliyor. Bu yazıda duygusal açlığın ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını ve onunla baş etmenin yollarını ele alacağız.
Duygusal açlık, fiziksel bir ihtiyaçtan değil; bir duyguyu bastırmak, yatıştırmak ya da ödüllendirmek amacıyla yeme isteği duymaktır. Genellikle ani gelişir, belirli yiyeceklere (özellikle karbonhidratlı, şekerli ya da yağlı gıdalara) yönelme şeklinde görülür.
Stres
Sıkıntı
Yalnızlık
Kızgınlık
Mutsuzluk
Can sıkıntısı
Hatta bazen... mutluluk!
Özellik
Gerçek Açlık
Duygusal Açlık
Geliş zamanı
Yavaş yavaş gelişir
Aniden ortaya çıkar
Yeme isteği
Farklı yiyeceklere açıktır
Belirli yiyeceklere (tatlı, abur cubur) yöneliktir
Tokluk sonrası
Tok hissedince durur
Doymuş olsanız bile devam edebilir
Sonrası his
Memnuniyet, rahatlama
Pişmanlık, suçluluk, rahatsızlık
Fiziksel belirti
Mide guruldaması, enerji düşüklüğü vs.
Fiziksel belirti olmadan yeme isteği
Duygularınızı Tanıyın
Açlık hissettiğinizde önce kendinize sorun: Gerçekten aç mıyım, yoksa stresli, üzgün veya sıkılmış mı hissediyorum?
Yeme Günlüğü Tutun
Ne zaman, ne yediğinizi ve o anda nasıl hissettiğinizi yazın. Bu, duygusal yeme alışkanlıklarını fark etmenizi sağlar.
Alternatif Duygu Yönetimi Yöntemleri Geliştirin
Meditasyon
Kısa bir yürüyüş
Derin nefes egzersizleri
Müzik dinlemek
Güvendiğiniz biriyle konuşmak
Rutin Beslenme Alışkanlıkları Oluşturun
Düzenli öğünlerle bedeninizi dinlemeyi öğrenmek, duygusal açlığı kontrol altına almada yardımcıdır.
Profesyonel Destek Alın
Beslenme uzmanı, psikolog veya bir terapistten destek almak duygusal yeme döngüsünü kırmak için etkili olabilir.
Karnınız değil, kalbiniz açsa yemek işe yaramaz. Duygularımızı bastırmak yerine anlamak ve sağlıklı yollarla ifade etmek, hem fiziksel sağlığımız hem de duygusal dengemiz için çok daha etkilidir.
Duygularınızı tanıyın, kendinize şefkat gösterin. Gerçek doyum, tabaktan değil, kendinizle olan ilişkinizden gelir.